Wellbeing Uzmanı ve Chef Pelin Bozkurt Bilgiç Ağız Hijyenine dikkat edilmemesinin Kilo Problemlerine yola açabileceğinden bahşediyor..
Sözlerine “SAĞLIK BANYODA KAZANILIR, BANYODA KAYBEDİLİR. Aslında benim MUTFAK diyeceğimi düşünmüştünüz değil mi?” diyerek başlayan Pelin Bozkurt Bilgiç ekliyor:
“Ne yediğimiz, vücudumuzun genel sağlığı ve kilomuz üzerinde büyük bir rol oynayabileceğinden, bu ifadelerin her ikisinde de doğruluk var. Ancak, bu konuda sadece ağzımıza girenlere odaklarken, hem kilomuz hem de genel olarak sağlığımız söz konusu olduğunda ağzımızı ne kadar dikkate alıyoruz? Düşünmediğiniz yerden mi geldi?
Tartının cesaret kırıcı bir şekilde yukarı yönde hareket ettiğini fark ettiyseniz, şüpheli kim olabilir! Ağzınız olabilir mi? Yapılan birçok çalışma, diş eti hastalığının vücuttaki hastalıklar ve rahatsızlıklar için önemli bir risk faktörü olduğunu gösteriyor.
Temel olarak, kötü ağız hijyeni, bu yumuşak dokularda bakterilerin oluşmasına neden olarak enfeksiyona neden olabilir. Tedavi edilmediği takdirde enfeksiyon dişlerinizi destekleyen kemiklere bile yayılabilir.
Ancak, ağız hijyeni kalçanızı nasıl etkileyebilir? Mesele şu ki, bu zararlı bakterilerin varlığı ağzınızda iltihaba yol açabilir. Bu yayılabilir ve tüm vücudunuzu etkileyen KRONİK iltihaplanmaya neden olabilir. Vücudunuzun herhangi bir yerindeki iltihaplanma, vücudunuzun sinyal verir. Ağzınızda yetersiz ağız hijyeninden kaynaklanan iltihaplanma varsa, vücudunuz bu iltihaplanmaya karşı koymak için tepki vermeye devam edecektir. Ne yazık ki, bu da daha sonra vücudunuzda kilonuzu korumada ve enerji kullanımını izlemede (metabolizmanızı etkileyebilir) yardımcı olmaktan sorumlu olan önemli hormonların işlevini engelleyebilir.
Biliyoruz ki vücudun herhangi bir yerindeki iltihaplanma, yorgunluğa sebep oluyor ve gün içindeki hareketinizi azaltıyor.
Ağızda oluşan kötü bakterilerin metabolik işlev bozukluğuna neden olduğu ve bağırsak bakterilerinin yapısını değiştirebildiği de bilinen bir gerçek. Uzun süreli enfeksiyon, insülin direncine bile yol açabilir.
Çoğu zaman insülin direnci diyabetle ilişkilidir, ancak insülin, ağız sağlığı ile kilo alımı arasındaki ilişkiyi tam olarak anlamamıza yardımcı olabilecek bir odak noktası olabilir.
Dilimiz tüm sindirim organları arasında gördüğümüz ve müdahale edebildiğimiz tek organ. Ağız hijyeninde uygulananlar ile sabah güne başlarken tüm sindirim organları uyarılır, masaj etkisi yaratılır. Bu da dışkı tahliyesini hızlandırır. Ağzımıza aldığımız lokmaları uzun süre çiğnediğimizde tükürük bezlerinden kimyasal enzimler ile daha kolay sindirilir ve metabolize olmasını sağlar. Ağzımıza özen gösterdiğimizde daha az yeriz. Dilimizin üzerindeki tat reseptörlerini temizlediğimizde beynin tat alma, doyma ve yemekten zevk alma hisleri artar. Böylece doygunluk hissi daha erken beyne gider. Zaman içinde aburcubur yeme isteği azalır.
Pelin Bozkurt Bilgiç bize konuyla ilgili önemli öneriler de veriyor.
“Peki ağzınızın ve vücudunuzun sağlıklı olması için ne yapabilirsiniz? Ağız Hijyeni için anlatacağım işlemlere başlamadan hiçbir şey yememelisiniz.”
İşte Pelin Bozkurt Bilgiç’in bizimle paylaştığı Ağız Hijyeni Ritüeli:
Sabah uyandığınızda acımsı, kekremsi bir tat hissediyor musunuz? Bu tüm gece boyunca bedenden tahliye edildiğinde ortaya çıkan toksik tabakadır. Gün içerisinde bir çok besin tüketiyoruz. Hepsinin de ilk durağı ağzımız. Her akşam diş fırçalamak ağzımızı rahatlatır, ancak sindirim sistemimiz ve sonrasında detoks sistemimiz biz uyurken çalışmaya devam eder.
Bedenimiz toksinleri atma ve absorbe etme yeteneğine sahip, ancak gün içindeki yanlış beslenme ve fazla kimyasala maruz kalma sonucunda bizim de ona destek olmamız şart. Dil sıyırıcı ile temizlenmezse sadece ağız sağlığımız değil, sindirim ve solunum sağlığımız da etkilenir.
– Dilinizi dışarı çıkartın.
– Aparatı arkadan öne doğru nazikçe, bastırmadan hareket ettirin.
– Her sıyırışta üzerinde birikenleri temizleyip, işlemi 6-8 kere dilinizi pembe görene kadar tekrarlayın.
– Dil sıyırıcı aparatınız yoksa çelik tatlı kaşığını tersten kulanın. İlk defa alacaksanız kalaysız bakır aparatı tercih edin.
Soğuk sıkım hindistancevizi yağı veya susam yağı ağzınız ve diş etlerinizdeki bakterilerin, toksik atıkların temizlenmesini sağlayan bir başka kadim uygulamadır. Bedenin detoks mekanizması için gittikçe önem kazanmıştır.
– Kimyasal maddeleri mıknatıs gibi çeker.
– Bağışıklık sistemini güçlendirir.
-Antiinflamatuardır.
-Hafif tatlı olduğundan şeker ihtiyacını azaltır.
-Dilinizi sıyırdıktan sonra 1 çorba kaşığı soğuk sıkım yağınızı ağzınıza alın ve öne arkaya, sağa sola gargara yapın. Kesinlikle yutmuyoruz.
-İlk tecrübeye 2-3 dakika ile başlayıp, 5 dakikadan 30 dakikaya kadar kademeli çıkartabilirsiniz.
-Bir süre sonra yağ beyaz, köpüğümsü bir hal alacak. Bu doğru yaptığınızı gösterir.
-Bu köpüğü bir peçeteye çıkarıp (yağ olduğundan suları kirletmeyelim) çöpe atalım.
Tamam, çoğumuz için fırçalamak normal bir alışkanlıktır çünkü……kim dişlerini fırçalamaz ki??
AMA…yeterince doğru fırçalıyor musunuz? İlk okul öğretmenim devasa bir diş fırçası ve devasa bir ağızla sınıfta anlattığı günleri hatırlıyorum. Sabahları, yatmadan önce ve hatta yemeklerden sonra fırçalamanın önemini vurgulardı. Peki, neden daha ilkokuldayken beynimize ağız sağlığı işlendi? Bu noktaya kadar makalede okuduğunuz her şey için!
Ağız hijyeni, ağzınızdan çok daha fazlasını etkiler. Tüm vücudunuzun sağlığı ağzınıza bağlıdır! Diş fırçalama süresi 2 dakikadan az olmamalı ve her dişin üzerine 5-6 kere gidilmeli. Diş etinize uygun diş fırçası seçmek çok önemli. Diş fırçası dişe paralel tutulur ve diş etinden aşağıya doğru fırçalanır. Dişin arkası da dipten aşağıya doğru hareket edilir. Diş macunumuz florürsüz, mümkünse doğal olmalı.
1 çay kaşığı zerdeçal tozu
1 çay kaşığı karbonat
1 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı (dişlerdeki plağı azaltır)
1 çay kaşığı öğütülmüş kaya tuzu
2 çay kaşığı karbonat
1 damla adaçayı uçucu yağı (antibakteriyel)
1 damla nane uçucu yağı
Diş ipi kullanmak diş fırçalamak kadar önemlidir.
Makarayı açmak, koparmak ve diş ipi kullanmak sizin için bir zorluk olarak görünüyorsa, unutmayın, diş ipi kullanmayı çocuk oyuncağı haline getiren bir dizi yeni ürün var.
Küçük diş ipi penalarından, uçlarına diş ipi yapıştırılmış diş fırçası boyutundaki tutacaklara kadar, sizin için işe yarayan bir ürün arayın ve ona bağlı kalın!
Yiyecekler, şekerler, bakteriler, mikroplar; hepsi dişlerinizin arasına sıkışıp orada saklanarak enfeksiyonun tüm ağzınıza yayılmasına neden olabilir.
Bu dar alanlara diş fırçalamak tek başına ulaşamaz, bu da diş eti hastalığından korunmak ve sağlıklı bir ağız sağlamak için diş ipi kullanmayı gerekli bir adım haline getirir.
Tüm gece boşalan sindirim sistemimizi temizlemek için oda sıcaklığından biraz daha sıcak limonlu su ile tüm organlarımız adeta yıkanır. Ağız kuruluğu ve dehidrasyon, sağlıklı ağız bakterilerinin dengesizliğine de yol açabilir. Uygun hidrasyon, ağzınızdaki pH seviyelerini dengede tutan yeterli miktarda tükürüğünüz olmasını sağlar. Ağzınızdaki pH seviyelerindeki dengesizlikler, zararlı bakterilerin gelişebileceği ve enfeksiyona yol açabileceği bir ortam anlamına gelebilir. Limon asidik olsa da yapısı itibariyle mideye girdiğinde detoks etkisi yapar. Uzun zamandır mideye ilk giren olduğunda dışkı için de destek olur.
Ağız gargarasını ağzı ferahlatmak için kullanabilirsiniz. Ayrıca yemek yedikten sonra diş fırçalama şansı olmadığında da kullanılabilir. Ağza başka bir tat girdiğinde yemeye devam etme isteği aniden kesilir. Ağız gargarasının içindeki aroma da buna yardımcı olur.
1 bardak su
1 çay kaşığı karbonat
2 damla nane yağı
1 bardak su
2 yemek kaşığı organik elma sirkesi
Hepsini cam kavanoza alıp çalkalayın, 1 yudum alıp gargara yapıp tükürün.
Amerika’da İş Vizesi İle Göçmenliğe Büyük İlgi Var Başvuruda Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.